Yıllardır gücü hiç azalmayan ve her ortamda faaliyet gösteren Galatasaray uşaklarına rağmen yöneticisinden, teknik direktörüne; futbolcusundan, kendini bilmez taraftarları tarafından yapılan açıklamalar, kendi acizliklerinin düpedüz göstergesidir.
Her ortamda kendisini mağdur gösterebilme becerisine sahip bu güruh, işleri saha içerisinde halletmek yerine her daim masabaşına taşımayı kendilerine ilke edinmişlerdir.
Federasyonlardan, hakemlerden ve hatta hakem kurullarından en çok darbe yemiş takımın Fenerbahçe olmasına rağmen sürekli hedef göstermeniz korkaklığınızı gözler önüne sermektedir.
Her maç, her derbi öncesi, hakemleri ve kamuoyunu baskı altına alarak avantaj haline getirme istemleriniz ve dilinizden düşürmediğiniz “Zorlu” algılarınız artık çocukları bile kandıramıyor.
“Tetikçi” ve “galibiyet alamadık” gibi söylemler ile hakemlerin yardımlarıyla galibiyet almak istediklerini açıkça beyan eden bu güruh bilmeli; Oysaki hileyle iş gören, mihnetle can verir.
Biz her zaman ADİL oyunun ve kararların destekçisi olduk. Sonucu bizim için ne olursa olsun futbol sahada oynanmalıdır. Hakemler ve kamuoyu baskı altına alınmadan biz taraftarlara olabilecek en zevkli ve mücadele dolu anlar yaşatılmalıdır.
Eğer tribünlerde rakibimiz olmadığınızı bildiğiniz gibi sahada da rakibimiz olmadığınız konusunda bu kadar eminseniz, oynadığınız masaların altına saklanabilirsiniz.
Ağababalarınızın operasyonları karşısında alnı ak, başı dik çıkmış bu camiayı; ucuz ve sucuk ekmek ile beslenerek oluşturulmuş basit akıl oyunlarınız ile diz çöktüremezsiniz. BİZ FENERBAHÇEYİZ!