Başkanımız Ali Koç, Evkur Yeni Malatyaspor maçının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Öncelikle taraftarlara her zamanki desteklerinden ötürü teşekkür eden Başkanımız, gündeme dair konularla ilgili de konuştu. Başkanımız Ali Koç’un açıklamalarından derlediklerimiz şöyle: 

“Çok önemli üç puan aldık. Çok mutluyuz, sevinçliyiz. Niye sevinçliyiz? Çünkü şanssızlık mı dersiniz, uğursuzluk mu dersiniz. Ne derseniz deyin. Kötü futbolun yanında birçok değişken, birçok olumsuz gelişmelerle bir türlü istediğimiz sonuçları elde edemiyorduk. O yüzden bu gece şanssızlığımızı kırdığımızı düşünüyorum. Onun için mutluyuz. Aksi taktirde içinde bulunduğumuz konuma baktığınızda mutlu olunacak çok fazla bir şey de yok. Biz inanıyoruz ki, bu galibiyetle beraber seri yakalayacağız. Bugün dahil önümüzdeki 4 maçta 10 puan, 12 puan almak bizim için çok önemli. Alacağımızı da düşünüyorum.

Yerden yere vuruluyoruz. Çok yakışıksız haberlere, köşe yazılarına maruz kalıyoruz. Olabilir. Buna da saygı duyuyorum. Her türlü eleştiriye de açığız. Biz en çok kendi kanalımızda eleştiriliyoruz. Eleştiriye açık olmazsak Fenerbahçe TV’de kendimizi eleştirtmezdik. Her şeyin de bir sınırı olduğunu düşünüyorum.

Taraftarlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Sadece bu gece için değil. Fenerbahçe tarihinin en kötü sezonunu yaşarken bir dakika olsun, ne deplasmanda ne içeride Fenerbahçe’yi yalnız bırakmadıkları için, zaman zaman kızsalarda, konunun bütününe baktığınız zaman; her daim hem kulübün hem yönetimin hem de başkanın yanında oldular. Takımın yanında oldular. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Dolayısıyla sadece bu gece için değil tüm sezon için onlara teşekkür ediyorum. Kolay değil. Her taraftar, her camia bunu başaramaz. Sonuçlar bu kadar kötü iken her zaman yanımızda durdular. Allah onlardan razı olsun. En çok üzüldüğümüz konu her zaman dediğim gibi taraftarın çektiği çile. Onlara karşı mahcup olduğumuzu bir daha söylemek istiyorum. Hele deplasmanlara otobüslere gidip, saatlerce yolculuk; saatlerce tribünde kalma. Onun sonunda da mutsuz bir skorla dönmenin ne kadar zor bir iş olduğunu yaşayan bilir. O yüzden burada huzurunuzda onlara teşekkür ediyorum.

Gelelim esas konuya. Biz yönetime geldiğimizden beri beğenirsiniz, beğenmezsiniz; kendimize has bir tarzımız, yaklaşımımız oldu. Bardağı hep yarı dolu görmeye çalıştık. Sevgide saygıda kusur etmemek için elimizden geleni yaptık.  Fakat bu zaman zaman zafiyet olarak görüldü. Ve görüyorum ki bu duruşumuzun, yaklaşım tarzımızın mevcut koşullarda futbola biraz aykırı olsa da değişmeyecek olan bu tavrımızın bazı çevreler, bazı odaklar hem içeriden hem dışarıdan çok farklı yerlere çekildi. Farklı şekilde algılandı. Biz bir şekilde kulüp olarak yaptığımız işlerde örnek olmaya çalışıyoruz. Sevgi, saygı konusunda da örnek olmaya çalışıyoruz. Ama görüyorum ki işler kötü gittiği zaman hem içeriden hem de dışarıdan az önce de ifade ettiğim gibi bu işi farklı yerlere çekmeye çalışan odaklarla karşı karşıyayız. Şunu bilmenizi isterim. Biz bu yola çıktığımız zaman her türlü riski, her türlü tehlikeyi göğüslemeyi göz önünde bulundurarak yola çıktık. Dolayısıyla bunlar bizi hedefimizden, doğru bildiğimiz yoldan kesinlikle saptırmayacak. Şunu da bilmenizi isterim ki; artık bir yerde de ‘yeter’ dememiz lazım. Bunlarla ilgili net bir şekilde Yüksek Divan Kurulu’nda konuşacağım. Biz buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz. Ne yazılırsa yazılsın, ne çizilirse çizilsin; Fenerbahçe Spor Kulübü’nde; evet, futbol çok kötü gidiyor. Çok iyi giden işler de var. Futbol iyi gitmediği zaman diğer işler göz ardı edilebiliyor. Biz bu yoldan, bu hedeften, doğru bildiğimizden sapmayacağız. Sonuna kadar buradayım. Camiam benim arkamda olduğu müddetçe de her şeyi göğüsleyebilirim. Bugün yapılan haberlerde, bazı noktalara çekiliyor. Bunların doğru olduğunu da düşünmüyorum. Ne hikmetse sanki söz birliği yapılmış gibi son birkaç gündür üzerimize bence haddinden fazla saldırılar yapılıyor. Bu bizi sadece güçlendirir, kamçılar. Dediğim gibi, taraftar arkamızda olduğu müddetçe biz her şeyi göğüsleyecek kapasitede, güçte insanlarız ve bu konuda inatçıyız. Yüksek Divan Kurulu’nda net bir şekilde bu konulara değineceğim.

Son olarak bu akşam maçı hakkımızla kazandığımızı düşünüyorum. Fakat enteresan kararlar vardı maçta. Bundan fazlasını söylemek istemiyorum ama yayıncı kuruluştan bir ricam var. Yayıncı kuruluştan rica ediyorum, 3,5 dakikalık özet görüntüleri seçerken, hazırlarken çok daha itinalı davranmaları gerekiyor. Birkaç tane örnek vermek istiyorum. Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde, 2-2’lik maçta, futbola yakışmayacak olaylarla sonuçlanan maçta bazı hakem kararları haftalarca tartışıldı. Kararlar nasıl haftalarca tartışılıyor? Yayıncı kuruluş 3,5 dakikalık özet görüntülerde ne verirse diğer kanallar bunu tartışıyor. Orada 2 tane tartışmalı karar vardı ki her 2 takım için golle sonuçlandı. Biri Fenerbahçe’nin bir taç atışı. Diğer taraftan da yediğimiz golde hakem autu korner olarak verdi ve biz gol yedik. Bu görüntülerin taç tarafı verildi, Fenerbahçe tarafı, demin ifade ettiğim auta çıkan top hakemin yanlış kararıyla korner olarak golle sonuçlanan pozisyon verilmedi. Haftalarca bu taç mı değil mi, o konuşuldu. Bursaspor maçına gelirsek, pek çok otorite tarafından Skrtel’e yapılan bir hareket vardı; ceza sahası içinde penaltı olduğunu düşündüğümüz. O da verilmedi. Skrtel’in kafasına gelen çakmak, taş, neyse o da verilmedi. Bu akşam ne verilir bilmiyorum ama yayıncı kuruluş seçtiği görüntüleri itinayla seçmeli, adil bir şekilde bu özeti yapmalı. Biliyorum 90 dakikalık maçın 3,5 dakikalık özeti kolay değil. Bunu da ifade etmek istiyorum ama sizin seçtiğiniz görüntüler bütün spor medyasını, dolayısıyla kamuoyunu, dolayısıyla da taraftarları, sokaktaki vatandaşı etkiliyor. Buna lütfen dikkat edin. Çünkü Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bizim dikkatimizi çekmeye başladı paylaşılan 3,5 dakikalık özetler. Bugün enteresan kararlar vardı. Mehmet Ekici’ye yapılan bize göre net penaltı. Hasan Ali’ye verilen bir sarı kart var. Bunun gibi bir sürü ince ince noktalarda katılmadığımız, yanlış olduğunu düşündüğümüz noktalar vardı. İnşallah doğru bir şekilde 3,5 dakikalık görüntüler özetlenir ve kamuoyu daha net bir şekilde bunları görür. Ona göre karar verir.
Sizlere teşekkür ediyorum. Soru almayacağım. Yüksek Divan Kurulu’nu dikkatle izlemenizi rica ediyorum. Her şeyin bir sınırı var. Zaman zaman insanların sabrı taşar. Böyle efendiliğimize, saygı ve sevgide kusur etmemeye çalışmamızın bir zafiyet olarak görülmemesini sizlerden rica ediyorum. Yüksek Divan Kurulu’nda görüşmek üzere.

Yüksek Divan Kurulu’nda zaten transfer dönemi bitmiş olacak. Bugün sahada 2 transferimiz vardı. İkisinden de son derece memnunuz, bilhassa Sadık’tan. Önümüzdeki 3 gün içinde 3-4 tane transfer de olabilir, 1-2 tane de olabilir. Şunu siz benden daha iyi biliyorsunuz çünkü yıllardır bu işin içindesiniz; devre arası transferleri son dakikaya kadar sonuçlanmıyor. O yüzden biz de imkanlarımız çerçevesinde, yazdan kalan artı paramızla FFP kuralları çerçevesinde kuvvetlendirmeyi düşündüğümüz pozisyonlara çalışıyoruz. Benim düşüncem, dün, bugün biterdi ama görüyorum ki son güne kadar devam edecek. İnşallah Sadık gibi, Victor Moses gibi takıma katkı sağlayabilecek yeni transferleri takımımıza kazandırabiliriz.”