Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, Antalya’da yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu. İlk olarak kamp süreciyle ilgili konuşan başarılı teknik adam, ardından soruları yanıtladı.
Kamp süreci ile bilgiler veren Ersun Yanal, “Bu süreç birbirimizi tanımakla geçiyor. Şu an ihtiyacımız olan tanışma sürecinin ayrıntılarıyla dolu bir hafta geçti. Hep beraber birbirimizi anlamaya ve birbirimize olan ihtiyaçlarımızın sahada nasıl randumana dönüşecek, anlaşma ve uygulama şeklinde detaylarla geçti. Detayları oturtmak, bunu hızlı bir şekilde dönüştürmek ve istediğimizi oyunculara iletmek, onların taleplerini almak ve düşüncelerini anlamak. Ve bu anladıklarımızı bir bütün halinde organize etmekle geçiyor. Sabahtan akşama kadar ve bazen akşamda çalıştığımız oluyor. Aslında her şey iletişimden geçiyor. Birbirimizi anlıyoruz, birbirimizi tanıyoruz. İsteklerimizi iletiyoruz, onların düşüncelerini anlamaya çalışıyoruz. Herkes bir duygu bütünlüğü içinde, sahada görevini yapacak tek bir düşüncenin daha doğrusu iyice sentezlenmiş bir düşüncenin sonucunu almak için uygulamalarla yoğun bir şekilde devam ediyor” dedi.
Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum ve tespitleri ile ilgili soru üzerine Ersun hoca, “Bu Fenerbahçe’nin gücünü gösterecek bir tablo değil. Tamamen çok daha farklı nedenlerin bir araya gelmesinden oluşan bir tablo. Güçlü ve büyük bir takımın ya da kulübün, belki de yaşadığı bu süreçlerin başlangıçtan itibaren, belki de bir kez iki kez başına gelebilecek bir hadisedir. Bundan çok rahatlıkla çıkabilecek her türlü güce ve donanıma sahiptir. Oyuncu kalitesi açısından da baktığımızda bunu yapabilecek oyuncular mevcuttur. Bazen her şeyi bir araya en iyisiyle getirdiğini düşündüğün organizasyon sonuçta istenilen başarıyı elde etmeyebilir. Bu organizasyon içerisindekilerin başarısızlığı değil, bir organizasyonun oluşması için çok farklı nedenlerin bir araya gelmesi gerekir. Bence Fenerbahçe’nin bugünkü tabloda görünen kısmı, asla onun başarısızlığı olarak değerlendirilmemeli. Fenerbahçe böyle değerlendirilirse yanlış bir anlayış hakim olacaktır. Çünkü Fenerbahçe sonuçlarla endeksli bir takım değil. Sonuçların çok daha ötesinde hedefleri olan bir takım, bir kurum, bir kuruluş. Biz bunun farkındalığına sahibiz. Bu ayrıntıları çalışarak ve ayrıntılarda tespitleri yakalayarak; Fenerbahçe’yi çok daha önemli bir hamleyle yukarıya taşıyacak öz güveni çok rahatlıkla geriye döndürebilecek bir çalışma gruba arkadaşlarımızla; bunlar oyuncular, bunlar diğer staff. Bunu çok rahatlıkla başaracağımızı düşünüyorum ” değerlendirmesinde bulundu.
Hep beraber, büyük bir zevkle çalışıyoruz
“Fenerbahçe sizinle nisan ayında şampiyonluk yaşadıktan sonra adeta düşüşe geçti. Sezonlar, teknik adamlar değişti ama istenilen sonuçlar alınamadı. Takım üstünde adeta kara toprak vardı. Görüşüme katılır mısın?” soruna Ersun Yanal, “Geçmişi düşünürken olan olaylar üzerinde konuşmamız, aslında geçmişi yorumlarken ‘evet buralarda hata yapıldı’ diye bakmamız o andaki gerçekleşen sürecin o anı o zaman dilimini anlamaktan geçtiğini düşünür, yani şu andaki gibi. Biz geleceği planlayabiliyoruz. Gelecekle ilgili bir takım ön görülerde bulunabiliyoruz. Geçmişi konuşurken ise bir çok nedeni, sebebi toplayıp; bunlardan oldu diyebilme kolaylığına sahibiz. Ama süreci yaşadığınızda hiç kimse bir işin kötü olması için bir organizasyonun içinde bulunmaz. Şunun altını çizmek lazım; çok hızlı bir değişim içerisinde girildi ve bu hızlı değişim bir takım aksilikleri ya da aksaklıkları birlikte olma organizasyonunu bozduğunu düşünüyorum. Bu da her seferinde yeni bir organizasyon yaratmak ve bunu kısa bir vade içerisinde yapmakta zor. Bir kurumun aklını ve hafızasını oluşturmak için birkaç güne ya da birkaç haftaya ihtiyaç yok. Bir kurumun aklı ve hafızası birkaç yılın bir araya gelmesinden oluşuyor. Birkaç yılın bir araya gelmesiyle diğer yıllara aktarılacak hafızası ve aklını kullanmaktan yanayım. Eğer bir kurumun aklına ve hafızasına bağlılığınız sürekli olarak devam ederse ve bu sürekliliğin içerisindeki planlamalar birbirinin üstüne bir bina gibi örülerek gidiyor. Bence buradan kaynaklandı. Çünkü o hafıza birden yok edildiğinde ya da değiştirildiğinde ihtiyaç duyulacak bir problemin çözümüne zaman dilimi ayrıldığında bir bakıyorsunuz ki elinizde hiçbir şey yok. O zaman organizasyondaki beceri ve başarı o anda sizi bir başarısızlığa ya da bir sonuç alamamanıza itebiliyor. Fenerbahçe o süreçten yumuşak yumuşak geçti. Şampiyonda olabilirdi, ikinci oldu, kaçırdı. Kıl payı sonuçlarda gitti. Belki de o sonuçlardan bir tanesi şampiyonlukla geçseydi bunlardan hiç belki de konuşulmuyor, olacaktı. Futbolun güzel tarafı da bu bence. Sonuçların belirlenememesi. Biz bu ayrıntıları biliyoruz ve her sonuca hazırız. Bunları planlamaktan memnunuz ve bu planlamanın içinden başarının geleceğini düşünüyoruz. Hep beraber, büyük bir zevkle çalışıyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Başarı ve ekonomi uyumu içinse Yanal, “Bir takımın art arda gelen başarılarla elde ettiği kazanımlar sonrasındaki karlar; tekrar başarıya dönüştürüldüğünde büyük bir güç oluşuyor. Tarihte çok başarılı olduktan sonra da batanlar var veya geriye dönemeyenler var. Bence bu iyi bir hafızanın ortak akılla yönetilmesinden geçiyor” yorumunda bulundu.
Başarı ayrıntılarda gizli
Takımın fizik gücüyle ilgili tespitlerinin sorulması üzerine başarılı teknik adam, “Sonucu etkileyen her faktörü değerlendirmek zorundayız. Başarı ayrıntılarda gizli. Tespitleri yapmak zorundayız. Ayrıntıları göz ardı edemeyiz. Bir taraftan da bugünü yaşamak ve bugünün sorunlarını çözmek zorundayız. Önümüzdeki maçları yaşayacağız. O ana herkesi hazırlamak gerekecek. Dayanıklılığı, kuvveti, mücadele gücünü 3-4 günde geliştirebilir misiniz? Bir nebze dokunuşlar yaparsınız ama bunu geliştiremezsiniz. Öncelikle bu ayrıntılarla herkesin dikkatini çekeceğin bir noktaya yönlendirmek zorundasınız. Her ne olursa olsun, Fenerbahçe’nin oyuncuları, Fenerbahçe’de bulunuyorsalar ve burayı temsil ediyorlarsa, söylediğiniz kadar kadronun düşük ve güçsüz olduğu görüşüne katılmıyorum. Fenerbahçe’nin gücüyle birleştiğinde bunun çok daha güçlü şekilde döneceğini düşünüyorum. Bu organizasyonun başarılı olması için her ayrıntıyı gözleyip, bu ayrıntıları organizasyonda tekrar etmemiz gerekiyor. Asla geçmiş dönemdeki çalışan burada bulunan arkadaşlarımıza bu yapıldı, yapılmadı diye belirli şeyleri kondurmak doğru değil. Dediğim gibi herkes çok kaliteli ve backgroundu güçlü insanlar. Her şeyin backgroundu güçlü ve güçlü insanların olduğu yerde de bazen hiç bir organizasyon tutmayabilir, hepimizin başına gelebilir. Biz bu gözel bakarsaka önümüzü göremeyeceğimizi düşünüyorum. Tespitlerimiz var ve yapılanlardan deneyim kazanarak; ne yapılması gerektiğini planlıyoruz. Bunu ortak bir şekilde planlıyoruz. Herkesle planlıyoruz. Futbolcumuz, staff, sağlık ekibi, yönetimimiz. Önümüzdeki engelleri aşmak için bu organizasyonun her detayını inceliyoruz. Bunlardan bir tanesi tabii ki teknolojik çalışmalar. Bir tanesi yönetsel çalışmalar. Sosyolojik ve psikolojik olarak birbirlerimize yaklaşımlarımız. Her alanda birbirimizden faydalanmaya çalışıyoruz” dedi.
Antrenman sonrası teknolojik çizimler ve animasyonlarla geri bildirimler yapıyoruz
Bilimsel çalışmaların detayları ile ilgili de Ersun Yanal, “Oyuncularımızla hep bir aradayız. Vaktimizin çok uzun bir bölümü oyuncularla geçiyor. O geçirdiğimiz vakti dışarıda bir arkadaş, dost olarak da geçirebiliriz. Çünkü bu kadar birlikte olduğunuz insanlarla başka zamanlarda da zamanlar geçiriyorsunuz ama işimize girdiğimizde bu işin çok öncelikle standartı ve disiplini çok yüksek olması gerekir. Başarı ayrıntılarda gizli ise her konuda detaylı bir şeyler yapmak gerekiyor. Öncelikle oyuncuların sağlığı çok önemli. Sağlık onların sürekliliğine ve devamlılığına, Fenerbahçe’nin onlarla yapmış olduğu kontrata, verimliliğe, bağlı kalmak gerekiyor. Bir oyuncunun 3 hafta, 4 hafta, 5 hafta gibi uzun süreler takımından uzak kalmaması gerekiyor. Sakatlanmaması ve sakatlanma riskinin en aza indirilmesi; oyuncunun en verimli şekilde kullanılması, bunlar olmazsa olmazlar. Bugün dünyanın gelmiş olduğu noktadaki teknolojide her şey Fenerbahçe’de kullanılıyor. Bunlar neler; tıbbi incelemeler, yorgunluğu ölçebiliyoruz. Nedenlerini ve sebeplerini bilebiliyoruz. Kan tahlili, idrar tahliliyle anlayabiliyoruz.Oyuncuların antrenman sonrasındaki dinlemelerini ve enerji düzeylerinin tekrar dolması için ne kadar ne alması gerektiğini ölçüp değerlendirebiliyoruz. Bedensel kitle endekslerinden yola çıkarak oyuncuların besinleri hangi süreyle ve ne kadar alması gerektiğini biliyoruz. Oyuncuların uyku ya da sağlık problemleri oluşturabilecek her türlü ortamın değiştirilmesi ve göz ardı edilmeden onlara bu organizasyonun yapılma nedenlerini biliyoruz. Bunların gerçekleşmesi için bir organizasyon yapıyoruz. Futbolcuların oynadıkları oyunla ilgili kondisyonel gelişimleri için yapılan testler ve bu testler sonrasında antrenmanlarda yapılan yüklenmelerin ne kadar ve nasıl şiddette olacağını biliyoruz. Bunu anında ölçebiliyoruz. Ölçtüğümüz parametreleri anında kullanıp durdurup uzatabiliyoruz ya da iptal edebiliyoruz. Oyuncuların oynadıkları oyundaki organizasyonlarda bulunmaları gereken yer, koşmaları gereken yer, şiddet ya da pozisyonları anında canlı ve görsel olarak görüp bunları çiziyoruz. Oyuncuya gösterebiliyoruz ya da bunların görüntülerini aldığımızda bunların üst üste bindirilip sayısal verilerle oyunculara izletebiliyoruz, mesafelerini ölçebiliyoruz. Antrenman sonrasında geri bildirimlerle oyuncuların cep telefonlarına ya da istedikleri bilgi adreslerine gönderebiliyoruz. Bunların yorumlarını yapabiliyoruz. Bütün aklınıza gelebilecek tıbbi, iletişim ve teknolojik görüntü çizimler ve animasyonlar dahil yapabiliyoruz. Antrenmanda gerçekleşecek taktik duruşun, oynayışın ve uygulanışın animasyon edilmiş halde gösterebiliyoruz. Animasyonlar sonrasında kendi gerçek görüntülerini üstlerine bindirip görebiliyoruz. Antrenmanda saha içerisindeki yaptıkları oyunun taktiksel duruşunu ve yerlerini, mesafelerini ölçüp olması gerektiği yerde uyarıp göstererek geri bildirim alıyoruz. Hepsi makine değil tabii ki. Oyuncuların bir de duygu tarafı var. Bunlara duygu tarafından nasıl yaklaştıklarını, verdikleri tepkileri ve bu konuda ölçme-değerlendirmeleri yapıyoruz. Sonuçta çalıştığımız insan faktörü. Her şeyi yapabilirsiniz ama insan hata yapar ve hata yapma olasılığı çok yüksektir. Bu hataları minimalize ettiğiniz zaman birtakım sonuçlar gelir. Biz de bu hataların en aza indirilmesi için bir organizasyonun peşindeyiz. Hata olmayacak mı elbette olacak. Ama dünyanın geldiği noktada Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bize sunduğu imkanlar dahilinde bence dünyada teknolojik olarak yapılan her şey burada yapılıyor. Dolayısıyla oyuncularımızdan da bu sunduğumuz yüksek kalitenin karşılığını onlardan oyun, mücadele ve güç olarak geri istiyoruz. Olayın kısaca anlatımı bu.” şeklinde konuştu.
Öncelikle sahada takım olmak gerektiğine vurgu yapan Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, “Sahada takım olman için seni skorların desteklemesi gerekiyor. Destekleyen skorlar sonrasında bu sadece sahada olmakla yetmiyor. Bunun taraftar grubu, stada gelen taraftar grubu var. Camiası, medyası, çalışanları ve tüm detaylarıyla birlikte aynı duyguyu ve hissi hissetmeye başladığın zaman kartopu gibi büyüyerek size dönmeye başlar. Ya da diyorsunuz ki ne şans, boş kaleye adam vurdu ve direkten döndü, ama siz vuruyorsunuz beş kişinin ayaklarından geçerek gol oldu vs. Bu sinerjiyi yaratmak için şu anda her şey mevcut. Bizim skora ihtiyacımız var. Skorlar geldiğinde, özlenen ve beklenen bu sürecin başlangıcını hissettirdiğimizde, bu ateşi yaktığımızda ben çok rahatlıkla o coşkunun ve ateşin tekrar ortaya çıkacağını düşünüyorum. Çünkü o coşkuyu ve ateşi hazırlayacak, yakacak ve herkesin önünde sahneleyecek biziz. Bunu arkadan takip edecek hazır bir kitle olduğunu düşünüyorum. O kitle zaten çok özlemiş ve çok hazır. Bir anda bu sinerjinin hepimiz tarafından çok rahat hissedileceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Transfer söylentileri hakkında sorulan soruya ise Ersun Yanal şu şekilde yanıt verdi:
“Birçok haber çıkıyor, birçok isimler geliyor. Bu isimleri söylemeyecek en baştaki isim benim. Ama şunu bilmenizi isterim ki her zaman söylediğim gibi Fenerbahçe, bugün şampiyonluktan daha büyük hedefleri olan bir camiadır. Bulundurduğu oyuncu grubuyla, bulundurduğu değerleriyle, bulundurduğu hedeflerinin yolundaki değerler ve yargılarla, her şeyiyle farklı bir camiadır. Büyük bir camiadır. Buraya gelecek olan oyuncuların seçimlerini yaparken de ince eleyip sık dokumak zorundayız. Fenerbahçe’nin uzun yıllar kendisine yarar sağlayacak oyunculara dikkat etmeliyiz. Devre arası gerçekten çok zor. Eminim, çok fazla çok fazla çalışılıyor ve isimler üzerinde çok fazla konuşuluyor. Oyuncuların Fenerbahçe’ye katkısının uzun yıllar olması düşünülüyor. Tabii bir taraftan da Finansal Fair Play var. Türkiye’nin bütün kulüplerinin en çok zorlandığı ve en çok problem yaşadığı yer. Tehlike kapıda. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor, Başakşehir ve diğer kulüplerimiz, Finansal Fair Play konusunda oldukça sıkıntılar yaşıyorlar. Tabii sadece kendi ligimiz değil dünyayla entegre olmak zorundayız. Özellikle en yakın Avrupa’daki katılımımızdan dolayı. Buna çok dikkat etmek durumundayız. Finansal organizasyonların değiştirilmesi adına birçok ilkler konuşulmaya başlandı. Özellikle futbol federasyonundan, spor bakanlığından ve hatta en üst makamdan başlamak üzere bu konudaki dikkat edilmesi gereken ve önemsenen birtakım söylemler geliyor. Sonuçta bunlara da dikkat ederek en doğru şekliyle geçmişten kaynaklanan bu yığıntıların doğru yönetilmesi adına hepimizin sorumluluklarının farkına varması gerekiyor. Ben bu sorumluluğun içindeyim ve bu sorumluluğu elimizdekilerin en iyisini yaparak gerçekleştirmek durumundayım. Transferin bitimine yaklaşık 20 gün var. Daha henüz başındayız. Emin olun ki en ince ayrıntısına kadar Fenerbahçe’ye katkı sağlayacak ve ekonomik olarak da bizim bu Finansal Fair Play’imizi doğru yerde tutacak araştırmalar, çalışmalar fazlasıyla yapılıyor. Elimizdeki oyuncular en iyi şekilde değerlendirilecek. Nitekim değerlendiriliyor da. Fenerbahçe ne olursa olsun ikinci yarı çok farklı bir takım olacak. Bu mesajı çok verdim ama bir kez daha tekrarlıyorum. Fenerbahçe sahaya çıktığında oynadığı oyunla, yaptığı mücadeleyle herkese ne kadar farklı olduğunu gösterecek. Bunun da coşkusunu herkes içinde hissedecek.”
Sezon sonunda 14 futbolcumuz ile olan sözleşmelerin sona ermesi hakkında sorulan soruya ise Ersun Hoca, “Uzun yıllar Fenerbahçe’de mücadele edecek ve uzun yıllar bu mücadelenin içinde olacak ama giderken de dişlinin bir parçası olarak kırılmadan devam edecek bir organizasyon yapmak zorundayız. Bu organizasyon için de ciddi bir şekilde kurum hafızasına ihtiyacınız var. Bu kurum hafızasının uzun yıllar devam etmesine ihtiyaç var. Yaşlı oyuncu tabii ki olacak. Deneyimli futbolcu da olacak. Genç oyuncular da olacak. Bunu doğru harmanlamak ve birbirine doğru entegre ederek kurum hafızasıyla birlikte iyi çevirmek bu organizasyonun temel görevi. Bu yapıldığında, uzun yıllar farklı başarıları da ardı ardına getiren bir ekip yaratılmış olacak. Çok fazla uğraşmadan sadece kurumdaki birikimlerle kararlarınızı verip önünüze bakmış olacaksınız. Bunun için ciddi bir altyapı çalışması yapılıyor. Ekipler çalışıyor ve gelen ekiplerin bir anda bunlar bunlar var diyebileceği bir ortam yok. Çünkü böyle bir şey olması mümkün değil. İlk defa yapılıyor ve ilk defa organize ediliyor. Dolayısıyla bu ilk organizasyonda herkese biraz nefes aldırmak ve zaman tanımak gerekiyor. Ama bir kere, iki kere değil binlerce kez düşünülüp altına üstüne bakılarak yapılıyor. Emin olun ki iyi şeyler olacak.” ifadelerini kullandı.
Kısır döngüden kurtulmak ve kurumsal hafızayı yerine getirmek gerekiyor
Türkiye’nin en büyük ihtiyacının altyapı olduğunu söyleyen Ersun Yanal, “Türkiye’de kurumsal hafızayı organize ederek bu işi burada en iyi yapan takım olmak çok büyük mesafe kat etmenizi sağlar. Çünkü çok kopuksunuz. Size geçici olarak gelen kişilerin aklına ve düşüncelerine ihtiyacınız var. Bu da oldukça sonuca odaklılıktan başka bir şey yaratmıyor. O sonuç alınıyor ya da alınmıyor. Sonra değişiyor ve tekrar sonuca odaklılığa geçiyorsunuz. Bu da kısır bir döngü halini alıyor. Buradan kurtulmak ve o hafızayı yerine getirmek gerekiyor.” dedi.
Taraftarlarımıza da mesaj veren Teknik Direktörümüz Ersun Yanal, herkesin izlemekten keyif alacağı bir Fenerbahçe’nin sahada olacağını belirterek, “Bizim coşkumuzdan, enerjimizden; oyuncularımızın coşkusu ve enerjisinden ve taraftarımızın bekledikleri, istedikleri, arzu ettikleri oyundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Başta ben olmak üzere, sonuçlar ne olursa olsun onların arzu ettiği coşkuyu ve heyecanı o sahada herkes verecek. Kimseyi coşkusuz ve heyecansız görmeyecekler. Herkes o coşkuyu ve heyecanı sahada yaşayacak. Bizim her maçımız bir karnaval havasında, keyif ve zevk havasında geçecek. Herkes rahat rahat izlerken Fenerbahçe’yi izlemekten keyif alacak.” sözlerini sonlandırdı.